Wednesday, December 22, 2010

Sonisphere 2010 Türkiye-2(bölüm İstanbul 1. ve 2.günler)

  Tren yolculuğu gayet güzel geçmişti. Yataklı kompartıman sayesinde, hayatımın en rahat yolculuklarından birini geçirmiştim. Haydarpaşa tren garında indikten sonra kalacağımız yere gitmek için yola çıktık, ve sonunda bize telefonda tarif edilen yere doğru gitmeye başladık. Galatasaray Lisesinin oralarda diye tarif edilen yeri yaklaşık yarım saat aradık, sürekli oradaki sokaklar arasında dönüyorduk, yokuşlar inip çıkıyorduk, elimizde çantalarımız, yoldan gelmiş halimizle yorgunluktan ölmek üzereydik. Ev kiralamıştık, kiraladığımız eve ulaştık, eşyalarımızı yerleştirdik, yemek yedik, eve döndük ve akşama kadar uyuduk :)

  Gece olduğunda heyecan artmıştı, ertesi gün büyük maraton başlıyodu. 3 günlük müzik ziyafetinin ilk günü bizleri bekliyordu. Sabah erkenden kalkıp sıraya gidelim, önlerde izleriz umuduyla uyuduk. Sabah uyandığımızda Facebook aracılığıyla insanların çoktan sıraya girdiğini öğrendik, İnöünü stadına doğru yola çıktık. gittiğimizde kapı açılışına 2 saat vardı, ama kuyruk stadın etrafını dolanacak kadar olmuştu. Tek çare, kaynak :) Sıranın bayağı önlerinde bir yerlerde kaynak olduk ve bekledik, saat 13:00 ı biraz geçiyordu, program başlamıştı. ilk sanatçı Ete Kurttekin idi. İçeri girdiğimizde kendimizi o ortamda bulduk.İyi bir performans sergiliyordu Ete. Ama o gün stada gelenlerin büyük çoğunluğu günün headliner ı olan Rammstein için gelmişti. Ben ise Pentagramın unutulmaz solisti Murat İlkan ın son konseri olduğu için Pentagram için gitmiştim. Pentagram'dan kısa bir kayıt
aldım, onu sizlerle paylaşmak istedim.

Bu arada eklediğim videoların hepsi ve bir kaç resim dışında geri kalanlar tamamen benim kendi resimlerim, kayıtlarımdır. İzinsiz çalıp çırpmayın:)

Murat İlkan zorlansa da benim beğendiğim bir performans gösterdiler.Pentagramdan sonra Alice in Chains çıkmıştı sanırım. Hatırlamıyorum tam olarak akışı, Alice in Chains te dinlenmek için gerilere gitmiştik, zaten sağolsunlar arkamızdan güzel şeyler söylemediler. "Türkler deodorant kullanmıyorlar." diyip ter kokumuzdan dem vurmuşlar:). Alice in Chains de zamanını doldurduktan sonra Rammstein ı beklemeye başladık. Benim şahsi olarak dinlemediğim, headliner olmasına karşı çıktığım bir gruptu. Daha önce izlediğim bir şovları yoktu, ancak sahne arkasındaki hazırlıklar uzun sürünce şov denilen şeyi abartacaklarını anladım. Rammstein hakkında şunları söylemek istiyorum. Hâlâ daha o gün çaldıkları şarkıların %90 ı hakkında bir fikrim yok. Ancak o gün izlediğim şov canlı olarak gördüğüm en iyi şovdu. Rammstein dan iki video ile özetlemeye çalışacağım.


Biz olayı bir film gibi izliyorduk. Eğer seslerimiz geliyorsa tepkilerimizden bunu belli ediyoruzdur:)

Günün sonunda yorgunluk hat safhadaydı, neredeyse 12 saati bir şey yemeden, sadece su içerek, büyük çoğunluğunu ayakta geçirdik. Stadtan çıkarken çektiğim fotoğraf insan kitlesini özetliyor sanırım. İlk gün böyle geçmişti. Benim için önemli olan 2. ve 3. günlerdi. 2. gün Manowar ı görecektik sonuçta. Çıkışta karnımızı deli gibi doyurduktan sonra evimize geçtik, ne yaptık hatırlamıyorum, ertesi gün için uyuduk.

0 yorum:

Post a Comment

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Powered by Blogger