Sunday, December 26, 2010

Sonisphere 2010 Türkiye-3(bölüm İstanbul 3.gün-Festivalin 2. günü)


Sabah uyandığımızda beraber kaldığımız arkadaşlarımızdan birinin doğum gününü kutladık. O günkü düşüncem, benim için en önemi gün olduğuydu. O gün Manowar vardı. Metallica ve Megadeth hatta Slayer bile hayatımda daha çok yer almasına rağmen 3. günü önemsemiyor ama Manowar'ı hepsinden üstün tutuyordum. O yüzden o gün benim için çok önemliydi. Konserde en az yığılmanın olduğu gündü. Çünkü o günün programları popülarite olarak 1 ve 3. gününkilerden daha düşüktü. öğlen 1 gibi gitmeme rağmen stad bomboştu. Sahnede kim vardı bilmiyorum. Önlerde sahneyi ortada gören bir yere konuçlandık ve saatler sonra çıkacak olan Manowar için beklemeye başladık. Manowar dan önce kayda değer tek grup vardı, Danimarkalı grup Volbeat. Seyirciden beklenen reaksiyon gelmedi onlara karşı ancak güzel ve akılda kalıcı bir performans ortaya koydular.

 Volbeat ten sonra sanırım sıra Hayko Cepkin e gelmişti. Konser öncesinde de büyük tartışmalara neden olmuş bir isimdi. Ortamın ağırlığına yakışmayacağı tartışılıyordu. Nitekim Haykonun yaptığı müziğin, ordaki formatla pek ilgisi yoktu. Bunun dışında o kadar büyük ismin yanına gitmemişti. Heleki Manowar dan önce çıkması ve Manowar kadar süre alacak olması en çok tepki yaratan konulardandı. Zaten herkes Manowar neden cumartesi gününün headliner ı değil diye sorarken bu adam "babalar"la aynı süreyi alacaktı.

 Hayko sahnede kaldığı süre boyunca belli gruplardan tepkiler aldı. Konser boyunca Haykoyu yuhalamalar hakaret çekmeler, hatta konserin ortasında bi grubun yere oturması Hayko konserinin özetiydi. Haykoyu destekleyenlerde vardı. Yanımdaki adam " Bu adamın 1 şarkısını bile dinlemiş değilim, ama şunların yaptığına inat destekliyorum." demişti. Tepki gösterenlerin yanında destek gösterenler de vardı. Haykoda bir yerde "Bizde Manowar ı bekliyoruz ama verilen süre boyunca çalmak zorundayız." dedi. Hayko bitti. Kalbim küt küt atmaya başlamıştı.

 Artık "babalar"a yarım saat kalmıştı. Yarım saat sonra sahnede 4 tane kaslı adam görecektik. Yinede inanamıyordum onları göreceğime. Sound check yapılırken bile coşuyorduk.Ve o an geldi, Manowar, yine kendi adını taşıyan Manowar isimli şarkıyla konsere girişini yaptı. Yine de gözlerime inanamıyordum. Zaten bir süre önümdeki kollardan, etrafımdaki hareketlilikten göremedim. 1.90 olmazsan konserlerin tadının çıkmayacağını anladığım anlardandı.

 Manowar bomba gibi bir performans sergiliyordu. Şarkılar dışındaki şovlarıda süperdi. Eric Adams'ın bizle çığlık yarıştırması çok eğlenceliydi. Oradaki 30 bin civarı kişi Eric Adams ın çığlığına yetişemiyordu. Ama günün yıldızı Joey DeMaio idi. Gerek bass ının tellerini koparma şovu olsun, gerekse Türkçe konuşarak yaptığı jest olsun "Baba, büyüksün." dedirtti. Şans eseri Türkçe konuşmasının tamamını kaydettim ve iddia ediyorumki tüm kayıtlar içerisinde en güzeli benim kaydım olabilir.


 Manowar'ın simge şarkılarından biri olan Warriors of the World de kayıtlarım arasında.

 Manowar ın performansının özeti olan setlist:


  Manowar dan sonra bir resmim. Alice in Chains ter konusunda haklı :)

 Manowar bittikten sonra banttan Manowar'ın The Crown and the Ring şarkısı çalınmaya başlandı. Bizde dinlenmek için arkalara doğru çıkarken çok farklı bir ortamla karşılaştık. Orta yaşlı metalciler Manowar'a has bilek tutuşu hareketiyle beraber şarkıyı bağıra bağıra söylüyorlardı. Yanımdaki arkadaşın deyimiyle "bir metal ayiniydi.". Çok etkilenmiştim o ortamdan. Zaten konser bittikten sonra arkadaşıma "Hadi gidip ölelim. Yapacak ne kaldı ki?" dedim. Gerçekten o an müthiş bir huzur dolmuştu içime.

 1 saat sonra bir başka baba olan Accept çıkacaktı ama ertesi gün Big 4 vardı. Dinlenmek gerekti. Ancak Accept i de izledik. Gerçekten Metal müziğin sahne hareketleri ile çok güzel görüntüler bıraktılar.
Sahanın en arkalarındaydık. Oradan çektiğim bir Accept resmi.






 2. gün bitişinde benim için o günlerin en güzel anılarından olan deli gibi ıslak hamburger e abanıp taksim meydanında telefon klübelerinin dibine oturup muhabbet etmekti. O günün sonunda böyle bir şey çok mutlu etmişti beni. Ertesi gün Big 4 vardı. Şarkılarının yarısından fazlasını ezbere bildiğim, hatta live versiyonlarını bile ezbere bildiğim Metallica nın çıkacak olması beni Manowar kadar heyecanlandırmıyordu. Bu da "babalar"ın üstümde bıraktığı etki idi heralde. 2. günün sonunda, ıslak hamburgercide yolda heryerde duyduğum 2 kelime özetliyordu. Joey DeMaio nun konuşmasını dinlediyseniz sizde hak vereceksinizdir. 2. günün özeti "SEKTİR ORDAAN!".

0 yorum:

Post a Comment

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Powered by Blogger